Kariyer mi asıl mesele?

Published by

on

Herkese kocaman bir MERHABAA!! Bu bölümde yaşadığım aydınlanmaları anlatmaya devam ederken, bi yandan da son zamanlarda günlük hayatımda neler olduğuyla ilgili şeylerden bahsetmek istedim ve Ekim bitmeden bu ayın üçüncü yazısıyla birlikte karşınızdayım ☺️

İşe başlayalı sadece 2 ay oluyor ve ben kendimi sanki çok uzun zamandır çalışıyormuşum gibi hissetmeye başladım bile 😂. Çünkü işe başladığımdan beri birçok şey öğrendiğim gibi, çok fazla sorumluluk da aldığımı fark ettim. Gerçi daha önceki yazımda ufak detaylar vermiştim ama biraz daha derinlemesine anlatmak istiyorum. ☺️

Bildiğiniz üzere (‘NADAS’ yazımı okuduysanız) son bir senedir Almanca kurslarım, sertifikalarım, diploma onaylarım derken zamanımın çoğu evde ya da kursta geçiyordu ve kursum günde sekiz saat olduğu için de çalışmaya pek vaktim yoktu açıkçası. Bunların hepsini başarıyla tamamladım (Kocaman bir AFERİN kendime❤️) Taşınmamızla birlikte tekrar kursa kaydoldum ve evde durmanın artık bana iyi gelmediğini fark ettim. Hayatımda daha çok harekete ve daha çok sosyalleşmeye ihtiyacım vardı. Gerçekten evde durdukça kendime olan özgüvenimi iyice kaybediyordum ve daha fazla içime kapanmaya başlamıştım. Yalnızlık hissi, arkadaşım yok düşüncesi… Bunlar dışında, dışarı çıkmak demek tabii ki para harcamak anlamına da geldiği için kendimi eve hapsetmeye başlamıştım gerçekten.

Ben sosyal bir insanım ve çalıştığım zaman kendimi (yorulsam bile) çok iyi hissediyorum. Para kazanmak ayrıca bana çok iyi geliyor. İstediklerimi yapabiliyorsam, istediklerimi alabiliyorsam kendime, istediğim etkinliklere katılabiliyorsam benden mutlusu yok. Çünkü sürekli kafamda gezi planlarımı ve gelecek hedeflerimi ya da nasıl bir hayat yaşamak istediğimi düşündüğümde, maddi anlamda özgür olmamanın bana kendimi aşırı yetersiz hissettirdiğini fark ettim.

Ben bu hayat planlamalarımı yaparken, bi yandan da aslında hiç zenginlik peşinde olmadığımı fark ettim. Tabii ki herkes zengin olmak ister ama benim hedefim daha çok mutlu ve huzurlu olmak… bana kendimi iyi hissettiren şeylerin peşinden gitmekle ilgili. Tabii ki bu parayı da kapsıyor ama önemli olan kendine yetebilmek bence. Yaşlandığım zaman geçmişi düşündüğümde “Dolu dolu bir hayat yaşadım.” diyebilmek istiyorum. Burada da değinmek istediğim konuya gelmiş bulunuyorum. Kariyer.

Ben Almanya’ya üniversiteyi bitirdikten hemen sonra geldim ve her şeye sıfırdan başladığım bi hayattı bu aslında benim için. Dilini bilmediğim bir yer… nereden başlaman gerektiğini bilmemen ama başlayabilecek bi gücünün de olmaması… iş ilanlarına bakarken senden beklenen görevleri gördükçe yaşadığın “Ben beş sene ne okudum? Bunlar ne şimdi? Ben hiç bir şey bilmiyorum ki!!!” hissi… kaybolmak ve kaos. İhtiyacın olan en önemli şey ne peki hayatta kalabilmen için? Para.

Durum böyle olunca diplomaların, okuduğun senelerin ve yaptıklarının bi önemi kalmıyor maalesef ve ne iş olursa olsun yapmaya hazırım moduna geçiyorsun. Gerçi bu benim hayatım boyunca böyleydi. Hiç bir iş için bunu yapmam, şunu yapmam demedim yani. Benim mottom bile “Tuvalet temizlerim ama dünyayı gezerim!”di buraya gelirken 😂 Hala da öyle. Önemli olan Titel’ın değil. Olduğun yerde de mutlu olabilmek ya da kendini mutlu edebileceğin bi şey bulabilmek de. Tabii ki bu mutlu olmadığın yerde durmak demek değil, sadece sürece uyum sağlamak ve kendine sağlayabildiklerin için şükredebilmek.

Ben depoda bi iş buldum buraya geldiğimde, paketleme yapıyordum ve bütün gün o masanın başında akşama kadar yerimde durarak çalışmak zorundaydım saatlerce… uyandığımda ellerim ayaklarım şişmiş oluyordu ve her sabah saat 4:30 da uyanmam gerekiyordu… ama bu iş sayesinde kendime oda tuttum, ihtiyaçlarımı karşıladım ve yavaş yavaş hayatımın düzenini oturttum. Bir kaç ay içinde de (yine depo işiydi) başka bir firmayla çalışmaya başladım ve orada 2 sene hiç problemsiz çalıştım. Hem bir sürü tatil yaptım, hem eğlendim, hem de kendi hayatımı idare edebildim. İş yerim evime 20 dk yürüme mesafesindeydi ve her sabah ailemle sohbet edip kahvemi içerek işe gidiyordum. Çok mu para kazanıyordum? Tabii ki hayır. Asgari ücretti yani. Ama ben bu işi yaparken bi yandan da akşamları Almanca kursuna gidip Almanca öğrenmeye de başlamıştım. En azından A2 öğrendim B1’e başlamak üzereydim. İş yerinde de iş arkadaşlarımla sürekli Almanca konuşmam gerekiyordu, çünkü İngilizce bilmiyorlardı. Sonra diploma onaylama süreciyle ilgili bilgi aldım. Başvurumu yaptım. Sonra da hepsini tek tek hallettim. Yetti mi? Hayır… B2 seviyesinde Almanca konuşabiliyor olman lazım iyi bi işte çalışabilmek için… bir de üstüne deneyimin olması lazım. Bende şuanda ikisi de olmadığı için attım kendimi bi mağazaya.

Deneyimlemek istediğim bi şeydi bu aslında. Depoda çalışırken de mağaza da mı iş bulsam diye düşünüyordum ama o zamanlarda da B1 sertifikam ve dil yeterliliğim yoktu. Şimdi ise denemek istediğim bi şeyi deniyorum. Tabii ki zorlukları oluyor ama genel anlamda iş arkadaşlarımla olan iletişimimiz, müşterilerle olan ilişkiler filan derken sosyalleşmek iyi geliyor. Sabahtan akşama kadar Almanca konuşmak zorundayım mesela. Günün sonunda beynim bedenimden daha yorgun oluyor hatta. Yeni kelimeler öğreniyorum, müşterilerle olan ilişkiler bi yandan her şeyi kişisel algılamaman gerektiğini öğretiyor. Çok olmasa da para kazanıyorum ve enerjim komple değişti.

Depoda çalıştığım zamanlarda (3 sene yani) tayt ve sweatshirtle işe gidip geldiğim için artık eşofman giyemediğimi fark ettim. Doğru düzgün alışveriş bile yapmıyordum son zamanlarda. İşe başladıktan sonra (tabii ki bi kadın olarak giyim mağazasında çalışıyor olmak bi yerde CENNET gibi bi şey) ilk yaptığım şey gardrobumu yenilemek oldu 😂 Bir de üstüne personel indirimi olması… Etek giymek, makyaj yapmak, süslenmek istiyordum resmen ve fark ettim ki giydiğim şeyler dikkat çekiyor ve müşteriler de soruyor. Bu aşırı bi motivasyon benim için. Bi yerde çalıştığın yerin de reklamını yapıyorsun sonuç olarak 🥰

Peki hedefim sürekli mağaza da çalışmak mı? Tabii ki hayır. Bu da sadece süreci geçirmek için yaptığım bir şey ama en azından yeni bir deneyim kazanıyorum diye düşünüyorum ve asıl olay bu bence. Ne yaptığına, ne kadar para kazandığına odaklanıp kendini mutsuz etmektense, elindekilerle yapabileceklerine odaklanıp sonraki adımlarını planlayabilmek.

Biraz da bu planlara değineyim. Geçen haftalarda kursla birlikte Jobmesse’ye (Mesleki eğitim kurumlarının toplandığı bir fuar diye açıklayabilirim) gittik ve biz giderken iş bulma fırsatları olarak düşünmüştük ama yüksek okullar ve mesleki eğitim kurumlarının yoğunlukta olduğunu görünce birazcık hayal kırıklığına uğradığımızı söyleyebilirim. Yine de bilgi alabilmek açısından güzel fırsatlar da vardı ve kafamda bir sonraki adımımın ne olacağını netleştirmiş oldum. Staj bulmak…

Evet… neredeyse 29 yaşımı doldurucam ama her seferinde yeniden başladığımı hissetmek, yanında ‘geç mi kaldım acaba bazı şeyler için’ düşüncesini de beraberinde getiriyor tabii ki. Zaten en zorlayan şeylerden biri de bu. Yaşıtlarından geri kaldığını, yetersiz olduğunu düşünmek… ama gerçekten öyle mi? Böyle düşünüp kendimi üzmemem gerektiğini ve herkesin kendine ait bir yolu olduğu düşüncesini iyice kendime kabul ettirdim. Çünkü herkesin elinde kendine göre başka fırsatları var. Benim çabalamam gerekmeyen bir şey için başkaları çabalıyor, başkalarının elinde olan bi şeye sahip olmak için de ben çabalamak zorundayım. Düz saçım var ama kıvırcık olsun istiyorum muhabbeti ve bi permaya bakar kıvırcık saçının olması. Yıpranmasını göze alırsın, bakımını yapmayı öğrenirsin, iyileştirirsin ve olur ☺️ Hayatta böyle işte. Başkalarının nerede olduğu senin kim olduğunu ya da olabileceğini değiştirmiyor. Yeter ki sen kendinin farkında ol ve kendini geliştirmeyi bırakma. O fırsat bir gün gelip kapını çalacak. Öyle bi duruma geldik ki bence elimizdekilerin kıymetini bilmeyi unuttuk. Hep daha fazlasını hayal edip, istiyoruz. Bu tabii ki pozitif de olabilir. İstediğiniz bir şey için çabalamak ya da bir hedefiniz vardır… ama bunu yaparken kendinizi sürekli mutsuz ve tükenmiş hissediyorsanız, o şeyi gerçekten istiyor musunuz yoksa olduğunuz yerde kendinizi ne yaparsanız daha iyi hissedersiniz bunları düşünmenizi öneririm. Kendimizi bazen sadece kendimiz tüketiyoruz. Önemli olan bu toksik düşünceler aklımıza geldiğinde onları dinlemeyi bırakabilmek.

Uzun lafın kısası B2 sertifikamı alana kadar mağazada çalışan bi elemanım… Peki bu benim Rusça Tercümanlık okuyup aynı zamanda Halkla İlişkiler’de çift anadal yaptığımı değiştiriyor mu? Hayır. İlerde hayatıma hep böyle devam edeceğim anlamına geliyor mu? Yine hayır. Staj bulup (kendi mesleğimle ilgili) işe başlamam beni herkesten geride kalmış mı yapar? Yine hayır. Benim babam ‘Ben okumuş çobanım.’ derdi. Niye? Üniversite okuyup çiftçi olmaya karar verdiği için. Başarılı oldu mu? Tabii ki de. Bir şeyi yapmak için istemen ve her zaman öğrenmeye açık olman önemli. O yüzden sıfatlara takılı kalmayın. Hayatınızı yaşayın ve kendinize vaktiniz varken bol bol deneyimler ve anılar kazandırın 🥰

Ekim ayı galiba benim en yaratıcı olduğum ay ya da ben içimde bir sürü şey biriktirmişim anlatacak… ama iyi oluyor ya. Ekim enerjisi bana çok iyi geldi. Umarım sizde de aynı etkiyi yaratmıştır. Çok seviliyorsunuz ve destekleriniz için de çok teşekkür ederim 🧡 Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…

Is Career the Real Issue?

A big HELLO to everyone!! In this post, while continuing to talk about the realizations I’ve had lately, I also wanted to share what’s been going on in my daily life. And here I am with the third post of October before the month ends ☺️

It’s only been two months since I started my new job, but honestly, it already feels like I’ve been working forever 😂. Since the very beginning, I’ve learned a lot and also realized that I’ve taken on quite a lot of responsibility. I actually mentioned a few details about this in my previous post, but I’d like to go a bit deeper this time ☺️

As you already know (if you’ve read my “NADAS” post), I spent most of the past year at home or in language courses — between my German classes, certificates, and diploma approval process. My course was eight hours a day, so I didn’t really have time to work. I completed all of those successfully (a huge CONGRATULATIONS to myself ❤️). After moving to our new place, I re-enrolled in another course and realized that staying home was no longer good for me. I needed more movement and more social life. The longer I stayed home, the more I lost my confidence and the more withdrawn I became. The feeling of loneliness, the thought of having no friends… And of course, going out also meant spending money, so I ended up trapping myself inside the house.

I’m a social person, and even if I get tired, I feel really good when I’m working. Earning money also makes me feel great. When I can do what I want, buy what I want, and join activities I enjoy — I’m the happiest person alive. Because whenever I think about my travel plans, my future goals, or the kind of life I want to live, I realize that not being financially independent makes me feel extremely inadequate.

But while making these life plans, I also realized that I’m not actually chasing wealth. Of course, everyone wants to be rich, but my real goal is to be happy and at peace — to follow the things that make me feel good. Of course, that includes money too, but to me, what really matters is being able to stand on my own feet. When I grow old, I want to look back and say, “I lived a full life.” And that brings me to the topic I really want to talk about: Career.

I came to Germany right after finishing university, and honestly, it was a completely new beginning for me. A place where I didn’t know the language… not knowing where to start, or even having the strength to start. When you read job descriptions and see all the expectations, that “What did I even study for five years? What is all this? I don’t know anything!!!” feeling hits you — total confusion and chaos. And what’s the most important thing you need to survive? Money.

When that’s the situation, unfortunately, your degrees, your education, and your past achievements stop mattering much. You just shift into “I’ll do whatever job I can find” mode. To be honest, I’ve always been like that — I’ve never said “I won’t do this job” or “I won’t do that.” My motto when moving here was: “I’ll clean toilets if it means I can travel the world.” 😂 And it still is. What matters isn’t your title — it’s being able to find happiness where you are, or at least something that makes you happy there. Of course, that doesn’t mean staying somewhere you’re unhappy — it’s about adapting to the process and being grateful for what you have.

When I first came here, I found a job in a warehouse, doing packaging. I had to stand at the same workstation for hours and hours. I’d wake up with swollen hands and feet, and had to get up at 4:30 every morning. But thanks to that job, I was able to rent my own room, cover my expenses, and slowly build a stable life. A few months later, I started working for another company (also in a warehouse), and I stayed there for two years without any problems. I took lots of holidays, had fun, and managed my own life. My workplace was just a 20-minute walk from home, and every morning I’d have coffee and chat with my family before heading to work. Was I making a lot of money? Of course not — it was minimum wage. But while doing that job, I also started taking evening German classes. At least I got to A2 level and was about to begin B1. At work, I had to speak German with my coworkers all day because they didn’t speak English.

Then I learned about the diploma recognition process and applied. I handled everything step by step. Was that enough? Nope… because to get a good job, you need to speak German at least at B2 level — and you also need experience. Since I didn’t have either at the time, I threw myself into retail.

It was something I actually wanted to experience. Even when I worked in the warehouse, I’d wondered if I should try a shop job — but back then, I didn’t have my B1 certificate or enough language skills. Now I do, and I’m giving it a try. Of course, it has its challenges, but overall, I like it — the communication with coworkers, the interactions with customers, the social part of it all. Having to speak German all day from morning till evening is intense — by the end of the day, my brain is more tired than my body. But I’m learning new words every day, and dealing with customers teaches you not to take everything personally. I’m not making much, but I’m earning my own money — and that has completely changed my energy.

When I was working in warehouses for three years, I used to wear leggings and sweatshirts every day. I realized I’d forgotten how to dress up — I hadn’t even shopped for clothes in ages. So when I started this job (and let’s be honest, working in a clothing store is basically heaven for a woman 😂), the first thing I did was refresh my wardrobe. Plus, there’s the staff discount… It feels so nice to wear skirts, put on makeup, and get dressed up again. I’ve noticed people compliment what I wear — customers even ask where it’s from. That’s such a big motivation for me! You’re basically a walking advertisement for your store 🥰

So, is my goal to work in retail forever? Of course not. This is just something I’m doing for now — but at least I’m gaining new experience, and I think that’s what truly matters. Instead of focusing on what you do or how much you earn and making yourself miserable, it’s better to focus on what you can do with what you have — and plan your next steps from there.

Speaking of next steps, a few weeks ago I went to a Jobmesse (a kind of job fair where vocational schools and training programs gather) with my language course. We thought it would be more about finding job opportunities, but it turned out to be mostly universities and training programs — a bit of a disappointment, to be honest. Still, it was a good chance to gather information, and it helped me clarify my next step: finding an internship.

Yes… I’m almost 29 now, and sometimes constantly starting over brings along the thought, “Am I too late for some things?” That’s actually one of the hardest parts — feeling like you’ve fallen behind your peers, or that you’re not enough. But is that really true? I’ve realized I shouldn’t think like that — everyone has their own path. Everyone has their own opportunities. There are things others have that I have to work for — and things I have that others don’t. It’s like having straight hair but wanting curls. You can always get a perm — it might damage your hair, but you can learn to take care of it, heal it, and make it work ☺️ That’s life. Where others are doesn’t define who you are or who you can become. The key is to stay self-aware and keep growing. The right opportunity will eventually knock on your door.

We’ve reached a point where I think we’ve forgotten to appreciate what we already have. We keep dreaming and wanting more. That can be positive, of course — working toward a goal, striving for something better — but if you constantly feel drained and unhappy while doing it, then maybe you should ask yourself: do you really want that thing, or are you just trying to escape how you feel right now? Sometimes, we’re the ones draining ourselves. The real challenge is to stop listening to those toxic thoughts when they show up.

Long story short: until I get my B2 certificate, I’m just a retail worker. But does that change the fact that I studied Russian Translation and also did a double major in Public Relations? Nope. Does it mean I’ll do this forever? Also no. And when I find an internship in my own field, will that make me “behind” everyone else? Again, no. My dad used to say, “I’m an educated shepherd.” Why? Because he went to university but chose to become a farmer. Was he successful? Absolutely. What matters is wanting something and being open to learning — always. So don’t get caught up in titles. Live your life, and while you still have time, fill it with as many experiences and memories as you can 🥰

I think October is my most creative month — or maybe I’ve just had a lot bottled up inside that needed to come out… Either way, it feels good. October energy has been amazing for me, and I hope it’s done the same for you. Sending lots of love and thank you so much for your support 🧡 See you in the next post!

Yorum bırakın